100 X135 CM EBATLARINDADIR. DUVARA MONTE EDÝLÝR.(ALETLER HARÝÇTÝR)

Çocuklarýn müzik ile ilgili bilgi ve becerilerini destekleyerek deneyim kazanmalarýný saðlayan etkinliklerin yapýldýðý bir öðrenme merkezidir. Okul öncesi eðitim kurumunda müzik merkezinin olmasý, çocuklarýn hem erken dönemde müzik eðitimiyle ilgili bireysel bilgi ve becerilerinin oluþmasýný ve geliþmesini saðlayacak hem de genel müzik kültürünün oluþmasýna katkýda bulunacaktýr. Bu merkezde özellikle gerekli çalgý ve araç-gereçlerin bulundurulmasý ve bunlarýn hem çocuklar hem de öðretmenler tarafýndan etkin bir þekilde kullanýlmasý, ritim duygusunun geliþebilmesi ve iþitsel algýnýn uyarýlmasý açýsýndan önemlidir.
Çocuk bu merkezdeki çalgý ve araç-gereçler yardýmýyla biliþsel, dil, motor, sosyal ve duygusal becerilerini artýrmaya yönelik çalýþmalar da yapabilecektir. Ayrýca öðretmen çocuklarla birlikte artýk materyallerden farklý sesler çýkaran müzik araç ve gereçleri yapmaya da özen göstermelidir.

Müzik Merkezinde Bulunmasý Gereken Materyal ve Oyuncaklar
Çalgý ve araç-gereçler: Vurmalý çalgýlar (Orff çalgýlarý) bulundurulmalýdýr. Örneðin, ezgili vurmalý çalgýlardan glockenspiel, metalofon, ksilofon, ezgisiz vurmalý çalgýlardan ise ritim (tartým) çubuðu, kastanyet, marakas, agogo, çelik üçgen, ziller, davul, tef bulundurulmasý önerilmektedir. Öðretmenin kullanmasý için piyano, org, gitar, keman, blokflüt, melodika,vb. bulundurulmalýdýr. Çocuklarla kullanmak üzere ise CD çalar, klasik müzik CD’leri, çocuk þarkýlarý CD’leri ve müzik

Günümüz koþullarýnda bilim ve bilgiye, dolayýsýyla eðitime duyulan gereksinim hýzla artmaktadýr. Sanat yoluyla çocuðu eðitme konusu, en önemli eðitim yollarýndan biridir. 21. yüzyýlda ortaya çýkan eðitim anlayýþýndaki yeniliklerin, çocuk geliþimi ve eðitiminde kullanýlan anlayýþ ve yöntemler konusundaki en önemli yansýmasý, sanat alanýnda görülmektedir.

Müziðin eðitimsel iþlevleri müziðin bireysel, toplumsal, kültürel ve ekonomik iþlevlerinin düzenli, saðlýklý, tutarlý,etkili, verimli ve yararlý bir biçimde gerçekleþmesini ve geliþimini saðlayýcý tüm müziksel öðrenme-öðretme etkinliklerini, bu etkinliklere iliþkin planlama, düzenleme ve örgütlenmeleri ve bütün bunlara iliþkin yapý ve iþleyiþleri kapsar.Müzik özü itibariyle eðitsel bir nitelik taþýr.Herkes müzikle iliþkisinin biçimine, yönüne, kapsamýna ve derecesine göre ondan bir þey alýr,bir þey edinir, bir þey kazanýr.Müziðin insan yaþamýndaki hemen hemen tüm iþlevleri ancak eðitim (müzik eðitimi) sayesinde oluþur, deðiþir, geliþir ve yetkinleþir. Bu bakýmdan müzikle iliþkili herkes, müziðin eðitimsel boyutuyla da az-çok iliþkilidir demektir.

Okulöncesi eðitim denilince hemen aklýmýza ana okullarý gelmektedir. Genellikle 3-6 yaþ grubu çocuklarý bu okullarýn ana kaynaklarýdýr. Çocuklarýn daha bilinçli eðitilmeleri, yeteneklerinin ortaya çýkartýlmasý, zeka düzeylerinin saptanmasý gibi belli baþlý amaçlarý olan ana okullarýnýn yararlarý kuþkusuz büyük deðer taþýmaktadýr. Bu okullardan sonra temel eðitime baþlayan çocuklar, gruplarýna daha iyi uymakta, öðretmen, okul ve arkadaþlýk kavramlarýný bilerek geldikleri için daha bilinçli olmaktadýrlar.

Müzik Eðitiminin Çocuk Geliþimine Etkileri

Müzik Okulöncesi dönemde verilen müzik eðitimi, çocuklara bazý kavramlarýn ve deðerlerin kazandýrýlmasýnda oldukça etken bir yoldur. Bunlarý sýrasýyla ifade etmek mümkündür.

Ruhsal Geliþim

Okulöncesi müzik eðitimi, çocuðun psikolojik geliþiminde olumlu rol oynar. Müzik eðitimi yoluyla çocuklara, iyiyi, doðruyu ve güzeli kavratarak toplumsallaþmasý yolunda küçümsenmeyecek mesafeler alýnabilir. Müzik eðitimi yoluyla ruhsal bakýmdan doyum saðlayan çocuk, hem saðlýklý bir ruhsal geliþim hem de saðlýklý bir kiþilik yapýsý kazanma þansýna kavuþmaktadýr.

Kültürel Birikim

Müzik bir anlatým yoludur, anlatým ise dil ile gerçekleþtirilir. Müziksel anlatým, ancak müzik diliyle ifade edilebilir. Müziðin, insanýn ortak dili olmasý özelliðinden dolayý çocuðun kendi ülkesi ve baþka ülkelerde yaþayan insan topluluklarýný ve onlarýn kültürlerini anlayarak evrensel kültürün temelleri oluþturulur. Kitle iletiþim araçlarý yoluyla, insanlarýn duygularýný ifade etmede ve farklý toplumlarýn kültürel özelliklerini yansýtan müzikler yayýlmakta ve dinlenmektedir. Bu açýdan, müziðe bir kültür aktarmasý olarak da bakýlabilir.

Çocuk kendi kültür ve geleneklerini müziði ve danslarýyla tanýr, milli duygularý geliþir. Bu kültür ürünü olarak müzik, içinde filizlendiði toplumun tüm kültür öðelerini taþýr ve bunlarý sürekli biçimde geleceðe iletir. Bu yönüyle müzik geçmiþle gelecek arasýnda bir bað kurar ve kuþaklarý birbirine baðlar. Ýnsanýn yapýsý ve yaradýlýþý gereði müzik, hoþlanma, keyif alma, neþelenme aracý olmanýn çok ötesinde, insan için çok daha derin, köklü, kapsamlý ve anlamlý iliþkiler ifade eden bir yaþam biçimi, bir kültür ürünüdür. Eðitimin diðer safhalarýnda olduðu gibi, okulöncesi müzik eðitimi, çocuða o ülkenin kültür deðerlerini kavratarak toplumsallaþma sürecinde önemli bir rol oynar.

Sosyal Geliþim

Okulöncesi dönemde müzik eðitimi, çocuða diðer çocuklarla beraberce mutlu yaþama alýþkanlýðýný kazanmada yardýmcý olur. Her çocuk çeþitli müzik etkinliklerinde yer aldýðýnda, gerek þahsen ve gerek sorumlu bir üye olarak yaptýðý grup çalýþmalarýnda,bu amaca doðru yönelecektir. Bunun neticesi olarak da çocuk sosyalleþecektir.

Çocuklarýn toplumsal etkinliklere katýlma deneyleri oldukça azdýr. Müzikal etkinlikler, çocuða toplumsal ve sosyal bir ortama sokarak ferdi, grup ve toplu iþ yapmalarýný saðlayacaðýndan, toplumsal etkinliklere katýlma deneyleri artacaktýr. Grup ve toplu çalýþmalar çocuða, toplu çalýþma, düzenli ve disiplinli olma, çevresine uyum saðlama ve birlik içinde mutlu yaþama alýþkanlýklarýný kazandýracaðýndan, çocuklar sosyalleþme sürecine gireceklerdir.

Zekâ Geliþimi ve Bakýþ Açýsý

Okulöncesinde yapýlacak müzik eðitimi,çocuða yaþamý algýlama,yorumlama, yaratýcýlýk ve düþünme sistemini geliþtirme ve eðitme konularýnda etkili olacaktýr. Okulöncesinde verilecek zengin bir müzik eðitimi, çocuklarýn müzik anlayýþlarýnýn ve yeteneklerin geliþmesine yardým edeceði gibi, karþýlaþacaklarý problemlerin ve olaylarýn nedenini anlamada kolaylýk saðlayacaðý kabul edilebilir bir varsayýmdýr. Ayrýca yaþantýlarý da tedrici olarak geliþtirilecek þekilde düzenlenirse daha iyi bir müzik anlayýþý kazanacaklarý düþünülebilir. Müzik, sanat eðitiminin temel öðelerinden biri olup, zihinsel süreçlerin de bir ifadesidir.

Çocuklar, iç dünyalarýnda yaþadýklarýný zaman zaman sözcüklerle anlatmada güçlük çektiklerinde müziði araç olarak kullanýrlar. Müzik dinleyen çocuk,sessiz olmayý, dikkatini yoðunlaþtýrmayý ve müzik dinleyenlere sessiz kalarak saygý göstermeyi, sesleri tanýmayý ve ayýrt etmeyi öðrenmektedir. Farklý zamanlarda dinlediði müzikleri hatýrlamasý, dinlediði müzikte konu anlatýldýðýnda konu ile müzik arasýnda neden-sonuç iliþkileri kurmasý, böylelikle biliþsel süreçlerin desteklenmesi saðlanmaktadýr.

Þarký söylemesi, çocuðun sesini kullanmayý öðrenmesini saðlamakta, þarký sözlerinde bilmediði sözcüklerin anlamlarýný kavramasýna yardýmcý olmaktadýr. Birlikte þarký söyleme, çocuklarýn seslerini birbirlerine göre kontrol etmelerine, ortak bir uyum için çaba göstermelerine, ayný etkinliði paylaþmanýn zevkine varmalarýna katkýda bulunmaktadýr. Böylelikle çocuklarýn dil, sosyal ve duygusal geliþmeleri desteklenmektedir.

Müzik aletlerini kullanýrken çocuk, enerjisini olumlu yollarla dýþa yansýtmakta sesleri keþfetmekte kendi ritimlerini yaratmakta ve çalgý çalma becerisi kazanmaktadýr. Bu da çocuðun baþarý ve güven duygusunu geliþtirmektedir.

Psikomotor Geliþim

Müzik etkinlikleri çocuðun psikomotor geliþimini de etkilemektedir. Örneðin,müzik aletleri kullanan bir çocuðun büyük ve küçük kas geliþimleri desteklenir. Enstrümanlar çocuklarýn psikomotor geliþimlerinde önemli olan koordinasyon, güç ve tepki hýzý gibi kavramlarýn geliþimine yardýmcý olmaktadýr. Çocuðun müziðe, vücut hareketleriyle tepki vermesi, müziðe uygun dans figürleri oluþturmaya çalýþmasý, müziðe sesiyle eþlik ederek, sesini tanýmasý biliþsel ve psikomotor geliþimine katký saðlamaktadýr.

Okulöncesi Eðitim Kurumlarýnda Müzik Eðitimi

Okulöncesi eðitim kurumlarýnda müzik etkinlikleri planlanýrken çocuklarýn, özellikleri, ihtiyaçlarý ve hazýr bulunuþluk düzeyleri dikkate alýnmalýdýr. Daha sonra çocuða ve gruba uygun amaçlar, etkinlikler belirlenmelidir. Müzik etkinlikleri bireysel veya grupla beraber yapýlabilir. Ritim çalýþmalarý gibi bazý çalýþmalar baþlangýçta bireysel olarak yapýlabilir. Grup çalýþmalarý ise büyük veya küçük grup þeklinde yapýlabilir. Çocuklar büyük grupla çalýþýrken dikkatleri çabuk daðýlabilir, çabalarý, hatalarý, olumlu veya olumsuz yönleri gözden kaçabilir.

Eðitim alanýndaki yeni yaklaþýmlardan biri olan 1983 yýlýnda Howard Gardner tarafýndan (Düþünüþ Biçimi: Çoklu Zeka Kuramý) adlý eserinde ortaya koyduðu “Çoklu Zeka Kuramý”, zekanýn toplumlar ve eðitim üzerinde yýllardýr sürüp giden etkisini, yani sadece dil ve matematik zekasýný hesaba katan klasik zeka testi ve zeka tanýmlamasýný tarihe karýþtýrmýþtýr. Gardner, zekanýn iki deðil sekiz yönü olduðunu savunmuþtur. Böylece sadece matematik ve dilde baþarýlý olanlarýn deðil, müzikte, sporda, dansta, iletiþimde, doðada, resimde kendini gösterenlerin ve kendini iyi tanýyanlarýn da zeki olduklarýný savunmuþtur.

Günümüzde eðitim ve psikoloji alanýndaki geliþmelerle klasik testlerin çocuklarýn deðerlendirilmesinde yeterli olmayacaðý, onlarýn potansiyel yeteneklerinin de ortaya çýkarýlmasý gerektiði görüþü vardýr. Bu görüþten yola bir eðitim-düþünce içerisine deðil de çok yönlü bir eðitim içerisinde olmasý gerekmektedir.

Gardner, müzikal zekadaki üstünlüðün, insan zekasýnýn diðer bütün alanlarýndan daha önce ortaya çýktýðýna dikkat çekmektedir. Yapýlan bazý araþtýrmalarda, müzik eðitimi ile yaratýcý zeka ve entelektüel görüþün geliþimi arasýnda paralellikler olduðu, olgunlaþmamýþ bir beynin müzik aktiviteleri ile zenginleþtirildiðinde zeka kapasitesinin geliþtiði bilimsel olarak kanýtlanmýþtýr.

Diðer bir çalýþmada, 10 yýllýk bir periyotta, 25.000 öðrenci üzerinde, standart testlerin uygulamasý ile yapýlan ölçümlerde, sosyoekonomik kökeni ne olursa olsun, müzikle uðraþan öðrencilerin, müzikle uðraþmayan öðrencilere göre daha baþarýlý olduklarý ortaya çýkmýþtýr.

Bu görüþler doðrultusunda çocuðun özellikle okulöncesi dönemde yeteneklerinin ortaya çýkarýlmasý, öðretmenin öðrenciyi çok iyi tanýmasý ve müzik-resim gibi sanat alanlarýnda kendini yetiþtirmiþ olmasý gerekmektedir.

Öðretmen çocuðun dünyasýna seslenip, onunla saðlýklý iletiþim kurmasý gerekir. Çocuðun müziðe olan ilgisini devamlý kýlýp, geliþtirmek, öðrenciye sevgi ile yaklaþmak, en az müziði iyi bilmek kadar gereklidir. kitaplarý bulundurulmalýdýr.